Opal
Silis grubuna ait olan Opal, aslında bir kuvars çeşididir Yer altındaki suların hareket etmesi ve kayalar arasındaki boşluklarda çökelmesi sonucu oluşur. Silis’in hidratlı ve jelatinli tüm çeşitlerini kapsar. Bu sebeple görünümü yağsı ve camsıdır. Kürelerin büyüklüğü renk çeşitliliğini de arttırır. İçerisinde küçük ışıltılı parçacıklar var gibidir. Bir nevi kuvars taşının kristal yapılı olmayan türüdür. Işıltılı yapısı sayesinde içerisinde renk ve ışık oyunları sergiler ki buda onun mücevher taşı olarak kullanılmasında önemli rol oynamıştır. Opal taşını değerli kılan renkli oynamaları ise içerisinde bulunan silica küreleri sebebiyle oluşur. Silica küreleri ışınları kırar ve etrafa renkli ışıklar saçarlar, arttırır. Mohs sertlik skalasına göre sertlik derecesi 5.5-6 arasında olan opal çoğunlukla takı ve mücevher olarak kullanılır. Çok sert bir taş olmaması sebebiyle günlük kullanımda özen gösterilmelidir. Opal Taşı ısıya, sıcağa ve güneş ışığına duyarlı bir taştır. Vücut ısısına göre renk değiştirebilme özelliği vardır. Bu özelliğe sahip başka bir taş yoktur. Opal taşına halk arasında panzehir taşı, gökkuşağı taşı gibi isimlerde verilmektedir. Şifalı olan taşlardan biri olduğuna inanılır. Sevgi, umut ve şefkat taşıdır. Kızgınlık halini yatıştırır. Göz sağlığına iyi geldiği bilinir. Duygular ve akıl konusunda bütünlük sağladığı söylenir. Kişide özgüveni artırır ve kötü huylardan koruduğu bilinir. Kendini ifade etme özgürlüğü verir. Bağımsızlık ve özgürlük taşıdır. Eklem ağrılarına iyi gelir. Böbrek hastalıklarında faydalıdır. Kan hastalıkları için iyileştirme etkisi vardır. Parkinson tedavisinde yardımcıdır. Kişiye pozitif enerji verir, negatif enerjiyi alır. Utangaçlığın azalmasına yardımcı olur.